İçeriğe atla

puCCa blogunda zayıflamaya dair Dr. Ümit Aktaş ile ilgili deneyimlerini paylaştı.

puCCa blogunda zayıflamaya dair Dr. Ümit Aktaş ile ilgili deneyimlerini paylaştı.
Ümit Aktaş
Ümit Aktaş|

Leğen kemiğimi gördüm ya tamam artık!

Ankara\’dan İzmir\’e döndüğümde, yani yıllar yılllaaaaarr önce çok ağır bir depresyona girmiştim. 48 kilodan, 65 kiloya kadar çıkmıştım ama bir anda oldu sanki. İnsan nasıl fark etmez resmen ilkokul çocuğunu yemişim gibi kilo artışı olmuştu ama oldu işte… Anaa bir baktım, benim göt olmuş aşure kazanı, kollar pehlivan, bacaklar dana budu, göbek fıçı, memeler ise hımm onlar iyi olmuştu ya evet evet.

Sonra yıllarca ben o aldığım kiloları vermeye çalıştım, ben vermeye çalıştıkça daha fazla aldım. haftalarca aç kalıyorum, ölüyorum artık açlıktan 2 kilo anca veriyorum. 2 gün diyeti bi bozuyorum hoop 3 kilo alıyorum. ne ilaçlar, ne kusmalar, ne sporlar, aklınıza ne ile başlayan geliyorsa, var olan bütün zayıflama tekniklerini denedim ama en son vardığım nokta 59 oldu, o da 2 hafta üstümde durmadı, geri çıktı.

Kalori hesabı yapmaktan, herkes hopur hupur yerken vicdan azabı çekmekten, kabinlerde olma.

Devir görüntü devriydi, moda olan her şey o siktiğim kıl kurdu kızlarına yakışıyordu, ben yanlarında dolmalık biber gibi kalıyordum.yan kıyafetlerin başında ağlamaktan, bazen kendimden nefret etmeye kadar vardırıp işi sokağa bile çıkamamaktan artık gına geldi. Ama yapacak bir şeyim yoktu, yaa boş ver ölümlü dünya demeye başladığım an bedenim beni affetmiyordu, anında kilo alıyordum. Kendime güvenmeliyim, kendimle barışık olmalıyım diye verdiğim vaatlere ben bile inanmıyordum. Az ama sık ye olayını denedim ıı ıh, o azları topladığımda zaten var olandan fazla yiyordum. Hiç yemek yememe olayını denedim, 50 bin kez bayıldım. Çok kahvaltı az akşam yemeğini denedim, abi kahvaltı yapınca ben daha çok acıkıyorum. Var olan bütün teknikleri denedim yani, sporu denedim yanlış hareketlerle kollarım van dame gibi oldu, şimdi onları indirmekle uğraşıyorum. Yani bu “zayıflayamıyorum” dediğin an ortaya çıkan çok bilmiş, geri zekalı ukalaların seni küçümseyerek, “ayy şekerim yöntem basit, yemiiicennnn…. benim amcamın kızının sikkosu…” ile başlayan bütün her şeyi denedim sonuçlar uzun vadeli olmadı. Bi de kronik kabızım, metabolizmam pek yavaş olunca çok zorlandım.

Sonra bir gün eski çalıştığım kanaldaki kızların tavsiyeleriyle, şu eve yemeğini gönderen olaylara girdim. Diyet yemeği muhabbeti, onda hayyvannn gibi kilo verdim, sadece onların yemekleriyle tabii. Izgara köfte yiyorsun ama diğerlerinden daha düşük kalorili, kalorilerini yok ediyorlarmış. Akupunktur iğnelerini de taktım kulağıma, doktor kontrolunde gayet güzel zayıfladım. Diyetisyenler için öğün yazan doktor mu olurmuş derdim, lafımı yedim diyebilirim. Bi de resmen adama ayıp olmasın diye zayıflıyorsun, ödevmiş gibi hissediyorsun. Bazen doktora gitmeden önceki gün az yiyordum ki, adam aferin desin. Ne alakaysa… Dr. Ümit Aktaş sağolsun, sadece beni zayıflatmakla kalmadı, eski çalıştığım yerdeki hatunları ve ev arkadaşımı da zayıflattı, en son kedimiz Abduş\’u zayıflattırmak için götürecektik, o derece.

Hah işte 56 kiloya kadar indim, 168 boyundayım sağlıklı denilebilecek seviyede, hala diyet yemekleri devam falan ama o sıçtığımın basenleri ve simitleri bir türlü gitmiyor… Kulak memem bile zayıfladı ama o basenler bana mısın demedi. 8 cm falan incelmişim her bir yanımdan, basenden bir cm incelme yok! Krem şanti sıkma aparatına benziyorum. İşte o an yapmam gereken şeyi araştırmaya başladım.

Önce Milliyet yazarı Pelin Çini hatununun işaretiyle superplast bi yer buldum. Orayı araştırdım, yaptıran hatunlarla konuştum ve en son slim lipo için konuşmaya gittim. İlk muayene ücretsizmiş dedim ki, giderim oraya bakarım ederim sonra yaptırırım. Bir de korkuyorum, ne olursa olsun adının sonunda lipo var.

Kardeşimle beraber girdik içeri. Doktor Coşkun Levent Taşçı çağırdı gittim yanına, yaa ne oldu ne bitti yemin ederim hatırlamıyorum 15 dakika içinde yukarıda ameliyat için bekliyor durumdaydım.

Adam dünyanın en şirin adamı, baktı simitlerime, basenime. “Basenlerine dokunmamıza gerek yok. Simitlerini alalım 3 gün sonra burası dümdüz olacak, basen problemin gözüne güzel görünecek” dedi. Bir basen göze ne kadar güzel görünebilir diye düşünüyordum ki, yaptığı işleri gösterdi, derimin altına koyacağı iğne gibi şeyi, bi de eskiden kullandıkları çekiç sapı gibi olanı. Iyykkk eski tarz liposuction o kadar korkunç bir şeymiş ki, doktor gösterirken ben bayılacaktım orada…

Hemen yaptırmak istiyorum dedim, yok mok aç olman lazımdı falan filan derken “açım, su bile içmedim, beni kurtar bunlardan!” diye yattım sedyeye. 1 saat sonra karnım sargılı, dıdıdıdı diye donarak kendime geldiğimi hatırlıyorum. Abii o nasıl bir soğuk nasıl bir üşümek anlatamam. yağlarım gitti diye mi, ameliyathane soğuk diye mi anlamadım ama.

Eve geldim, evdeki herkes şok, kimse benden beklemiyor çünkü. Hiç ağrım sızım olmadı. Sadece çok ödem oldu. 3 günün sonunda sargılarım açıldı, öncesi sonrası fotoğraflarıma bakıldı. Öncesi fotoğrafımı görmek bile istemedim, hayvannn gibi fark etmiş sonrasııı… Takılan korse biraz kaşındırdı açıkçası o yüzden kendime korse aldım. Popom büyük ama daha şekilli sanki, belim incecik oldu.

Ameliyattan notlar:

Götünüze bant çekiyorlar, o çok komik duruyor. Adım gibi eminim Adriana Lima\’ya o bantı yapıştırsalar o bile komik olur.
Uyur uyanık vaziyette yapılıyor olay, ben sanırım uyumuşum diyordum ama bıdır bıdır konuşmuşum.
– Yaptıracaksanız muhakkak çıkışta biri sizi almaya gelsin, biraz garipsiyorsunuz olayı çünkü
İğne yapan kız çok tatlıydı
Yakışıklı erkek görmek istiyorsanız, hastaneye muhakkak gidin, kapıdan biri çıkıyor biri giriyor. Eşcinsel olup olmadıklarını bilmiyorum ama göbeklerini falan aldırıyorlar diye düşünüyorum, Allahhh nasıl yaratmışın sen bunları diye bismillah üstüne bismillah çektim.
Sargılarla dolaşmak bebek beziyle dolaşmak gibi.
Sonrasında aldırdığınız yerden daha fazla kilo alıyorsunuz olayı tamamen şehir efsanesiymiş. yağ hücreleri patlatılıyor çünkü, kilo alırken normal alacaksın oralar şişmeyecek yani.
Ağrı sızı olmuyor ama sargılar varken uyumak biraz zorluyor insanı.
İlk hafta ödem topluyorsunuz, kiloda bir değişiklik olmuyor yani.
Kimse size ameliyat olmuşsun gözüyle bakmıyor o çok uyuz bir şey…
Keşke bunu yaza girerken yaptırsaydım, plajda çıplak dolanırdım yemin ederim!
Sonrasında hohoyyyyy artık yemek yiyebileceğim derdim sanıyordum ama ücreti ödeyince sanırım bir süre aç kalacağım dedim.
Pilatese başlıyorum, onla ilgili deneyimlerimi de yazarım artık.
PS: Sormak istedikleriniz varsa bana mail atın beybiler. puccagunluk@gmail.com hepiniz büyük ihtimalle “kaççç paraaa” diyeceksiniz. Ki ben her okuduğum yazıda, “amma kafa ütüledin ne kadara yaptırdığını yazsana salak kadın” demiştim. Ama buradan yazamam, mailde kıpss… Bana belki adam indirim yaptı, başka hastasına yapmadı kavga çıkmasın sonra :Pp…. Bu olayı araştırırken en çok bu yaptıran hatunların bi süre sonra nasıl olduklarıydı çünkü. Bi de yaptıranlar varsa onlar da “amannn bak şunu yapma, bunu etme” diye yazarlarsa çoook mutlu olurum.

Fotoda sargılar çıktıktan hemen sonra ki ödemli halim, yüzde 50 si bu durumun. Şimdi leğen kemiklerim falan baya belirgin, ödem gittikçe daha iniyor. Ayriyeten kitap kapağı için çekildi bu foto 🙂 

Bloga dön